5 Eylül 2022 Pazartesi

Üretim ve Tedarik Zincirinde Güvenilir Olmak-Yılmaz Parlar

 


Türkiye’nin yeni üretim ve ihracat üssü olacak

Lojistik konumu ve çevreci tasarımı ile Marmara Yüksek Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi’nde altyapı çalışmaları sona yaklaştı. 2023 yılında üretime başlayacak tesislerde ülkenin gelecek vizyonuna değer katacak ölçekte üretim ve ihracat yapılacağı belirtildi.

Marmara Organize Sanayi Bölgesi tarafından düzenlenen Yeni Dünya’da Jeolojistik programında bölgenin katılımcı firmaları bir araya geldi. Toplantının açılışında konuşan Marmara Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Saadettin Çay, 2023’de üretime geçileceğinin müjdesini verdi.

Bölgenin lojistik konumunun avantajlarına değinen Çay, ‘Covit 19 Pandemisi ile şekillenen yeni dünyada ticaret yolları ve yeni ticaret alışkanlıkları kazanmamız gerekiyor. Sanal ticaretten fiziki ticarete bir köprü kurulması ve bunun da jeolojistik olarak ikame edilmesi gerekmekte. Bugün dünyadaki her insan bir diğerinin ürettiği ile yaşamaktadır. Üretmek, yeni teknolojiler geliştirmek ve rakiplerinden daha hızlı mal ve hizmetlerini diğer insanlara sunmak bir zorunluluk haline gelmiştir. Farklı ve ulaşılabilir olmayan sürdürülebilirde olamaz. Yolların ve kaynakların birleştiği Bandırma’da bugün canlı yaşamına duyarlı, Türkiye’nin Jeolojistik üretim üssü Marmara Yüksek Teknoloji ve Makine İhtisas OSB’si yükseliyor.  Bugün önemli firmaların yerini aldığı OSB’mizde 2022- 2023 yıllarında altyapısı tamamlanan sanayi parsellerinin sahiplerine teslimi gerçekleştirilecektir.2023 yılı itibari ile üretime başlayan tesislerimizle ülkemizin istihdam ve ihracatına en üst seviyede hizmet vermeye başlayacağız” diye konuştu.

Türkiye’nin İstihdam ve İhracat Üssü

Yıllık 2 milyar dolardan fazla ihracat katkısı



  Üretim ve Tedarik Zincirinde Güvenilir Olmak

TÜYAP Fuar ve Sergi Merkezinde, 1-4 Eylül tarihleri arasında süren WorldFood 2022 fuarında pek çok panel düzenlendi. En önemli olanlardan biri, Yapder Güvenilir Gıda Platform Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünü üstlendiği, “Üretim ve Tedarik Zincirinde Güvenilir Olmak” konulu paneldi.


Öncelikle Gıda güvenliği nedir?Genel güvenliğe göz atalım

Gıda güvenliği, gıdanın hazırlanırken veya yenilirken kullanım amacına uyulması şartıyla tüketiciye zarar vermeyeceği' bir kavramdır.  

Gıda güvenliğinin sağlanması bir halk sağlığı önceliğidir ve gıda güvenliğinin sağlanmasında önemli bir adımdır. Etkin gıda güvenliği ve kalite yönetim sistemleri, yalnızca insanların sağlığını ve refahını korumak için değil, aynı zamanda iç, bölgesel ve uluslararası pazarlara erişimi teşvik ederek ekonomik kalkınmayı teşvik etmek ve geçim kaynaklarını iyileştirmek için de kilit öneme sahiptir.

Tüketicilerin güvenli, kaliteli ve uygun fiyatlı gıda ürünlerine yönelik beklentileri yüksektir. 

Güvenilir ve izlenebilir bir gıda tedarik zinciri, tarımsal gıda endüstrisi pazarının en kritik ve vazgeçilmez yönlerinden biridir. Tarım ve gıda üretimi, bir ulusun büyümesi ve gelişmesi için temel araç olmaya devam ediyor. 

Gıda izlenebilirliği, özellikle blok zinciri uygulamalarındaki yeni gelişmelerle birlikte, endüstri ve akademi genelindeki son gıda güvenliği ve kalitesi tartışmalarının merkezinde yer almaktadır.

“Üretim ve Tedarik Zincirinde Güvenilir Olmak” konulu panelde Moderatör Yapder Güvenilir Gıda Platformu Başkanı Celal Toprak, Panelistler; Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, İstanbul Ticaret Odası yönetim kurulu sayman üyesi Ahmet Özel, Topkapı Üniversitesi gastronomi bölümünün başkanı Prof. Dr. Aziz Ekşi çok önemli bilgiler paylaştılar.

Son derece hiperaktif panel gerçekleştiren Modeatör Celal Toprak samimi keyifli atmosfer içerisinde “Üretim ve Tedarik Zincirinde Güvenilir Olmak” önemli konuyu mükemmel bir şekilde işlemesini sağladı.


İlk söz verdiği Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, öncelikle Balıkesir’i özetledi. “960 adet kırsal mahallesi yani köyü var.  290 kilometre sahil şeridi içerisinde turizm var. 

Balıkesir'in tarihinden bahsetmek gerekirse Balıkesir. Karesi Beyliği diye geçen bir yer. 1870  yıllarda Balkanlar’daki o ulusal hareketler başlayınca. Her yerden göç alıyor. Balıkesir bu 1870  Balkanlar’dan gelen ve Kafkas’lardan gelen o göçler sayesinde nüfusu 2 katına çıkıyor. 

Yani o günkü nüfusu 230 binken 460.000 civarına çıkıyor ve Balıkesir'in ismi oradan veriliyor. 

Karesi vilayeti olmasına rağmen bal çok demek hisarda yerleşke anlamında kullanılıyor. Yerleşkesi bol manasında kullanılıyor. 

Balıkesir'de gastronomide de gerçekten çok farklı özellikleri olan bir yer. Biz 50 peynirli şehir Balıkesir diyoruz. Dağlarından bal akan ovalarından yağ akan şehir Balıkesir diyoruz. 2 deniz bir şehir Balıkesir diyoruz. 

Hakkıyla balı üreten bir yer. 3 milyona yakın büyükbaş küçükbaş canlı varlığı olan 33 milyona yakın kanatlı varlığı olan bir şehirden bahsediyoruz. Zeytin ağaçları var ve yaş ağaç yaş ortalaması 152- 100 yıl, yani 1000 yıllık ağaçlar da var. 10 yıl önce ekilmiş ağaçlar da var ama değişmeyen bir şey var. Mesela bizim Körfez bölgesi Ayvalık, dünyada İtalya ve İspanya'dan yarışır. bir bölge neden sürdürülebilirliği ve aynı kaliteyi veren ağaçlar var? Coğrafi bölgede en önemli o yeni ekilmiş ağaçların daha şeyi belli olmamış, yani aynı kalitede vermiyor ama 100 yıldır aynı zeytinyağı kalitesini veriyor. 

Demlenerek yemek yapan ızgara kullanılmayan mutfağa çok güçlü balığın 1000 yıl öncesinden tuzlanarak Marina edilmiş mezeleri.” Şeklinde itibarına düşkün üreticelerin sağlıklı ürünlerini anlatdı. 

Ahmet özel. “İstanbul Ticaret Odası'nda da gıda komiteleri başkanlığını yürütmekteyim. Istanbul Ticaret Odası, 640000 üyeli bir Dünya devi kuruluş bu meseleyle. Tüm sektörlerin temsil edildiği meclis üyeleri ve komite üyelerince bir kurum, burada 9 komiteyle biz gıda sektörünü temsil ediyoruz. 9 komitede 30 meclis üyemiz de istanbul'a hizmet etme gayretindeyiz. 

Gıda ihtisas komitesi ne iş yapar? Gıda ihtisas komitesi gıda ile ilgili her türlü sorunu siyasetçilere gündemler ve bu Sektörlerdeki tüccarların gerek sorunlarını gerekçe daha iyiye olmalarına yönelik çalışmaları siyasi erk konusunda. Gerek uyarılarla gerek raporlamalarla gündem haline getirerek kanunlarda yer almasını sağlar. Biz böyle bir kurum ve kuruluşuz. Güvenilir ürün dendiğinde ne anlamamız gerekiyor? Tabii ki gıda sektörüyle ilgili biz daha çok güvenilirlik üzerinde duruyoruz.” dedi

Topkapı Üniversitesi gastronomi bölümünün başkanı Prof. Dr. Aziz Ekşi hilelerin tarihi anlatdı Yunan, İngiltere’den eski hilelere örnekler verdi.

“2 koşulu var birincisi. Yasal gereklilikleri yerine getirmek yasal gereklilikler ne söylüyorsa onları yerine getirmek, ikincisi de tüketici beklentilerini karşılama. Tüketiciyi ne istiyorsa onu yerine getirmek. 

Hilesiz rekabet ortamında toplumun talebini karşılaması lazım.,Hileyi ayırmak, saptamak gerçekten çok zor. Gerçek anlamda 1 gıda hileli mi değil mi? Bunu saptamak o kadar kolay değil ve hilesiz olanları kamuoyuna tanıtmaya başlıyorlar. Kontrol sıklığının iyi belirlenmesi lazım. Yani yapanın yakalanacağını bilmesi lazım. Yakalanması için de kontrolün belirli 1 sıklıkla yapılması lazım. Mesela türkiye'de sanıyorum 700 bine yakın gıda işletmesi var, üreten tüketen ve diğerleri. Satış yeri olarak sanıyorum bunların. 1 tanesine yılda 1 kere bile kontrol yapılamıyor. Oysa bilim diyor ki, üretim yapılan yerlerin yılda 4 kez. Satış yapılan yerlerin 2 kez. Tüketilen yerlerinde en az yılda 3 kez kontrol edilmesi lazım. Ona göre bir sistem kurulması lazım.” Gibi önlemleri dile getirdi. 


Sonuç olarak bizim anladıklarımız; 2050 yılına kadar dünya nüfusu 9 milyara ulaşacak, küresel orta sınıf 2 milyardan neredeyse 6 milyara ulaşacak ve bunun sonucunda gıda talebi 2050 yılına kadar artabilir” diyor. en az iki katı. Peki gezegeni yok etmeden ve geleceğimizi tehlikeye atmadan tüm bu insanlar için yeterli ve kaliteli gıdayı nasıl üretebiliriz?”

Gıda endüstrisinde, tedarik zincirinin verimliliği, kârlılık ve güvenlik için hayati öneme sahiptir. Gıda tedarik zincirinde verimliliği, güvenliği ve üretkenliği artırmak için birçok fırsat vardır.

En son trendlerin gücünden yararlanarak tedarik zincirin etkin bir şekilde yönetilmesi, kârlılığa katkıda bulunması ve tüketicilere güvenli ve kaliteli bir ürün sunulması sağlanabilir.

İletişim bulut tabanlı olduğunda, zincirde yer alan personelin, yöneticilerin ve diğer profesyonellerin kendi rollerini ve sorumluluklarını anlamalarını kolaylaştırarak her bir sürecin ana hatları düzenlenebilir.

Bileşenlerin ve hammaddelerin tedariği, Üretme, İşleme ve paketleme, Depolamak, Toptan dağıtım, Tüketicilere perakende yeniden dağıtım gibi tedarik zinciri aşamalarında; İzlenebilirlik eksikliği, Ürünlerin güvenliğini ve kalitesini koruyamama, Kötü depolama ve depolama uygulamaları, Taraflar arasında yetersiz iletişim, Artan tedarik zinciri maliyetleri, Enerji ve yakıt maliyetleri, Lojistik ve nakliye, insan gücü, Yeni teknolojiye yatırım, Depo ve mağazalarda stok takibi ve kontrolünün yapılmaması, Güvenilir veri toplama, veri kalitesi. Büyük bir sorun gördüğümüz alanlardan biri envanterdir. Maliyetleri kontrol etmek ve kaliteyi korumak ve müşterileri memnun etmek için envanterin dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerekir. 

yilmazparlar@yahoo.com


23 Aralık 2021 Perşembe

Türkiye’nin yeni üretim ve ihracat üssü olacak-Yılmaz Parlar

 


Türkiye’nin yeni üretim ve ihracat üssü olacak

Lojistik konumu ve çevreci tasarımı ile Marmara Yüksek Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi’nde altyapı çalışmaları sona yaklaştı. 2023 yılında üretime başlayacak tesislerde ülkenin gelecek vizyonuna değer katacak ölçekte üretim ve ihracat yapılacağı belirtildi.

Marmara Organize Sanayi Bölgesi tarafından düzenlenen Yeni Dünya’da Jeolojistik programında bölgenin katılımcı firmaları bir araya geldi. Toplantının açılışında konuşan Marmara Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Saadettin Çay, 2023’de üretime geçileceğinin müjdesini verdi.

Bölgenin lojistik konumunun avantajlarına değinen Çay, ‘Covit 19 Pandemisi ile şekillenen yeni dünyada ticaret yolları ve yeni ticaret alışkanlıkları kazanmamız gerekiyor. Sanal ticaretten fiziki ticarete bir köprü kurulması ve bunun da jeolojistik olarak ikame edilmesi gerekmekte. Bugün dünyadaki her insan bir diğerinin ürettiği ile yaşamaktadır. Üretmek, yeni teknolojiler geliştirmek ve rakiplerinden daha hızlı mal ve hizmetlerini diğer insanlara sunmak bir zorunluluk haline gelmiştir. Farklı ve ulaşılabilir olmayan sürdürülebilirde olamaz. Yolların ve kaynakların birleştiği Bandırma’da bugün canlı yaşamına duyarlı, Türkiye’nin Jeolojistik üretim üssü Marmara Yüksek Teknoloji ve Makine İhtisas OSB’si yükseliyor.  Bugün önemli firmaların yerini aldığı OSB’mizde 2022- 2023 yıllarında altyapısı tamamlanan sanayi parsellerinin sahiplerine teslimi gerçekleştirilecektir.2023 yılı itibari ile üretime başlayan tesislerimizle ülkemizin istihdam ve ihracatına en üst seviyede hizmet vermeye başlayacağız” diye konuştu.

Türkiye’nin İstihdam ve İhracat Üssü

Yıllık 2 milyar dolardan fazla ihracat katkısı



Yaklaşık 2 milyon 500 bin metrekare birinci etap organize sanayi bölgesinde yaşayan ve yaşanabilir sanayi bölgesini hayata geçirdiklerini söyleyen Saadettin Çay şöyle devam etti “1 milyon 350 bin m2 net sanayi alanı, 125 bin m2 hizmet ve destek alanı, 30 bin m2 idare ve sosyal tesis alanı, 20 bin m2 OSB eğitim tesisleri alanı, 5 bin m2 akaryakıt istasyonunun yanı sıra ticaret, otel, cami, sağlık tesisi, arıtma tesisi, teknik altyapı, park alanlarından oluşacaktır.  Organize Sanayi Bölgemizde 5000 ve 100.000 metrekare arasında 200’den fazla sanayi parseli planlanmış olup, Bandırma 17 Eylül Üniversite ile birlikte kurmakta olduğumuz B17Tk Teknokent içinde, eğitim tesisleri, inovasyon,  ArGe  ve kuluçka merkezleri ile sanayicilerimizin ihtiyacı olan yetişmiş eleman açığının yanı sıra, yeni üretim teknolojileri geliştirilecektir.

İhracatçılarımızın dünyayla entegrasyonunu sağlamak için bölgemiz içinde yer alan gümrük birimiyle lojistik destek alanları, depo ve antrepo alanları bulunmaktadır. Tamamlandığında, yıllık 2 milyar dolardan fazla ihracat katkısı ve 30.000 istihdam olanağı ile Türkiye’nin parlayan yıldızı olarak yüksek katma değerli üretim olanağı sağlanacak ve bölgemizde yapılacak çevre denetimi, ölçüm, filtrasyon ve arıtma yatırımlarıyla çevreye ve insan hayatına duyarlı temiz ve sürdürülebilir yüksek teknoloji üretim modeli gerçekleştirilecektir. 

Planlanan Ankara- Çanakkale hızlı ray hattı üzerinde olması, Türkiye’nin 4. Büyük limanı ile dünyaya açılabilme imkanının yanında jeolojik olarak düşük riskli ve yeşil OSB yaklaşımı ön planda tutulan OSB’mizin ülkemizin gelecek vizyonuna değer katacak üretim, istihdam, inovasyon ve ihracatın lokomotifi olması planlanmaktadır. Türkiye’nin gelecek hedefleri doğrultusunda 2023 ekonomimize güçlü bir soluk getirecek olan üretim ve sanayi üssü Marmara OSB olacaktır.”

Değişen dünyayı değiştirecek hayallerimiz var

Büyüyen ve gelişen Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda çağın gerektirdiği inovatif yöntemlerle üretimin gerçekleştirileceğinin altını çizen Çay “Bunu yaparken istihdamı arttıran ve çevreci kimliği ile tüm canlı hayatına saygılı, yüksek teknoloji ve kalite odaklı üretim vizyonuyla ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunmak için alın terimiz ve emeğimizle değişen dünyada dünyayı değiştirecek hayalimiz Marmara Yüksek Teknoloji ve Makine İhtisas OSB olacaktır” dedi.

Türkiye’nin istihdam ve ihracatının önemli bir bölümünü OSB bünyesindeki köklü sanayi kuruluşlarının gerçekleştirdiğine dikkat çeken Başkan Saadettin Çay “MARMARA OSB, Bursa, İstanbul, Kocaeli, İzmir ve Çanakkale gibi önemli sanayi ve ticaret şehirlerine yakın Balıkesir ili, Bandırma İlçesi, Bursa, Çanakkale otoyolu üzerinde yer almaktadır. Marmara OSB limanlara ve havaalanlarına yakınlığı ile ülkemizin şah damarı özelliği taşıyan otoyol, çevre yolları ve enerji hatlarının kesişme noktası durumunda ve coğrafi konumuyla jeolojistik bir bölgedir” bilgisini verdi. 

Programa Türkiye’nin farklı illerinde üretim ve sanayi tesisleri bulunan ve Marmara OSB de katılımcı olan 150 den fazla sanayici katılırken, Marmara OSB’nin ilk fikir babası İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve İmes Sanayi Sitesi Başkanı Kemal Akar, Çolakoğlu Holding ve Teb Holding Yönetim kurulu Üyesi Haydar Çolakoğlu, Gönen Ticaret Odası Başkanı Ahmet Selvi ve Sanayi Bakan Danışmanı Yılmaz Şahin de katıldı. 

yilmazparlar@yahooo.com

13 Aralık 2021 Pazartesi

Spektr Hotel Bilinmeyen Kimliği-Yılmaz Parlar

 






SPEKTR HOTEL BİLİNMEYEN KİMLİĞİ


Başarılı Hoteller rotamızdaki bu seferki durağımız Bodrum Yalıkavak da bulunan Spektr Butik hoteldi. Yüksek standartlarda üstün kaliteli hizmet sunan lüks hotel Spektr Butik Hotel çok tercih edilen butik hoteller arasında. Hotel sahiplerinden Julia Klyueva ile söyleşi gerçekleştirdik.



Julia Hanım, Hotel ismi SPEKTR kelimesi ne anlama geliyor?

SPEKTR adı, Rusya ve Türkiye'deki işletmelerin yönetici şirketi olan Moskova merkezli Spektr Group şirket adından gelmektedir. Şirket 1964 yılında kuruldu ve başlangıçta İntroskopi ve Tahribatsız Muayene alanına odaklandı. Şirketin bilim odaklı faaliyetleri nedeniyle, "Spektrum" kelimesinden türetilen Spektr adını aldı. Birkaç on yıl içinde şirket farklı iş alanlarına doğru genişledi. Bugün grubun faaliyetleri dört bölüm altında yapılandırılmıştır: Tahribatsız Muayene, Gayrimenkul Yönetimi ve İnşaat, Üretim ve Türkiye Bölümü (HORECA, Turizm). Grubun iş portföyünü çeşitlendirmek amacıyla, Türkiye Bölümünün ana odak noktası, aslen Bodrum'da bulunan projelerle HORECA ve Turizm sektörüdür. Bugün bölümün ana markaları Spektr Boutique Hotel Spa (Bodrum), Mynos Restaurant (Bodrum) ve La Lara by Kozhokaru (Bodrum).



Bodrum’da-Yalıkavak’ta hotel açmak fikri kime aittir?

2011 yılında Spektr Group'un şirket müdürü olan babam, annemle birlikte deniz kenarında bir ev satın almak istiyordu. Tesadüfen Türkiye'de daha önce adını hiç duymadığı ve ziyaret etmediği Bodrum'u görmesi önerildi. Ailem Bodrum'da gayrimenkul görmeye geldiklerinde bölgeye, güzel doğasına ve iklimine hemen aşık oldular. Ve kısa süre sonra Yalıkavak'ta ev alma kararı alındı. O zamanlar babam Türkiye'de iş kurmayı hiç düşünmemişti. Ancak gerçek bir iş adamı olarak, Yalıkavak Marina projesinin planlandığını ve Bodrum'un eşsiz potansiyelini bir destinasyon ve gelişen bölge olarak anladığını anladığında her şey değişti. Şirketin gayrimenkul yönetimi ve inşaat alanındaki tecrübesi nedeniyle babam Bodrum'da bir şeyler inşa etmekle ilgilendi. Şu anda otelin bulunduğu ve ailemizin sahibi olduğu Yalıkavak'ta 4 villa ve apartmandan oluşan bir site inşa etmek için bir mülk satın aldı. Ancak, oteller kış mevsiminde kapandığından veya soğuk mevsimde misafirleri ağırlamak için inşa edilmediğinden, babam Bodrum otel pazarında bariz bir boşluk görebiliyordu. Bu nedenle proje, yaz kış işletmeye ve misafir ağırlamaya imkan verecek üst düzey altyapı ve olanaklara sahip bir butik otel yapılması hedefiyle otel projesine dönüştürüldü.

Hakkınızda biraz bilgi verir misiniz, Yulia Klyueva kimdir?

Ben 29 yaşındayım. Moskova, Rusya'da doğdum, ancak 1-7 yaşları arasında Almanya'da büyüdüm. 2010 yılında mezun olduğum Moskova Alman Okulu'na gitmemin ve Almanca'yı ikinci ana dilim olarak görmemin nedeni de bu. Liseden sonra Münih'te Turizm ve Etkinlik Yönetimi okudum ve daha sonra Imperial College London'da Stratejik Pazarlama alanında yüksek lisansımı başarıyla tamamladım. Üniversiteden yeni mezun olduktan sonra kariyerime Moskova'da Nestle Rusya'da Purina PetCare iş biriminin Pazarlama departmanında başladım ve genel olarak 3 yıl çalıştım. 2020'de Covid-19 pandemisi benim için kişisel ve profesyonel olarak oyunun kurallarını tamamen değiştirdi. Aile işine girmeye ve artık kalıcı olarak yaşadığım ve çalıştığım Bodrum'da turizm projelerimizi yöneten şirketimizin Türkiye bölümünü devralmaya karar verdim. Bugün, Türkiye'deki işlerimizi birlikte kurarken ve büyütürken, ablam ve kayınbiraderim ve güçlü ve motive yönetim ekibiyle birlikte çalışmaktan gurur ve mutluluk duyuyorum.




Bodrum’daki projeleriniz hakkında ne düşünüyorsunuz ve bu projelerin geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Bodrum'daki projelerimizle güçlü ve rekabetçi konseptler yarattığımıza %100 eminim ve stratejilerimizi optimize etmek ve kendimizi geliştirmek için sürekli çalışıyoruz. Şu anki ana hedef, Bodrum'un konaklama ve gastronomi pazarında daha güçlü bir farkındalık ve akılda kalıcı, farklı markalar oluşturmak. Bodrum'un büyük bir değişimden geçtiğini, uluslararası tanınırlığını giderek artırdığını görüyoruz. Yalıkavak'ın Bodrum'daki popülaritesinin ve prestijinin artmasında önemli bir etken olan Yalıkavak Marina'ya yakın olduğumuz için kendimizi şanslı buluyoruz. Ünlü ve aynı zamanda yeni uluslararası restoran markalarının varlığı ve yeni görünümü ile Yalıkavak'ın turistik ve gastronomik bir hotspot haline gelmesi için büyük bir avantaj ve fırsat görüyoruz. Elbette her zaman nasıl büyüyüp işlerimizi büyüteceğimizi düşünüyoruz. Kesinlikle başka bir popüler turistik bölgede, hatta İstanbul'da başka bir butik otel açma potansiyeli görüyorum. Restoranlarımızda da öyle. Türkiye'deki mevcut ekonomik durum ve Covid-19 pandemisinin yol açtığı gerileme nedeniyle, muhtemelen önümüzdeki yıl değil, 2-3 yıl içinde.



Diğer şehirlerde ve ülkelerde SPEKTR Otelleri var mı? SPEKTR otellerin zinciri misiniz yoksa Bodrum’da tek bir hoteliniz mi var?

Spektr Group'un Moskova'da iki şehir iş oteli var. Ancak, adındaki “Spektr” kısmına rağmen otellerin konseptleri tamamen farklı olup, Bodrum'daki Spektr Boutique Hotel & Spa ile hiçbir şekilde marka, işletme veya işletme ile ilgili değildir. Ayrıca Spektr şirket olarak otellerin yönetiminden sorumlu değildir. Bu nedenle benim için Bodrum'daki otelimiz kendi konsepti, markası ve konumu ile ayrıcalıklı bir projedir.

Otelin yanı sıra, Türkiye'de Spektr Group çatısı altında birleşen HORECA iş bölümümüzün bir parçası olan iki restoran projemiz ve markamız var. Bir yanda 2015 yılında hizmet vermeye başladığımız, denizin hemen kıyısında, otele araçla sadece 5 dakika uzaklıkta bulunan Mynos balık restoranımız. restoran tasarımında olduğu kadar menümüzde de çağdaş ve yaratıcı bir dokunuş. Öte yandan, La Lara adını verdiğimiz otel tesisinin tam kalbinde en yeni projemiz ve yeni restoran markamız var. Restoran ile yaratıcı ve çağdaş bir rahat kaliteli yemek konsepti ve yaratıcı tarifler ve sanatsal kaplama ile şaşırtıcı bir gastronomik ve görsel deneyim sunmak istiyoruz. Şu anda Bodrum'da pek bulamayacağınız bir şey, özellikle uygun fiyata.



Hotelinizdeki Restaurantın isminde kullanılan LA LARA ne anlama gelir? 

"La Lara" adı, Rusça "Larisa" adından türemiştir. Lara, bu ismin kısa bir versiyonudur. İsim, şirketin mevcut direktörünün annesi ve aile şirketinin en genç neslinin büyükannesi olan Spektr şirketinin kurucusunun karısı olan büyükannemin onuruna seçildi. Bunun da ötesinde, karakteri restoranın konseptiyle mükemmel bir şekilde eşleşiyor. Neşeli, canlı, zeki ve sofistike bir karakterdir. En büyük tutkularından biri, özellikle ailesi için yemek yapmaktı. Bu sıcaklığı ve karakteri konuklarımıza da aktarmak, birinci sınıf bir yemek deneyimi ile davetkar ve kapsayıcı bir atmosfer yaratmak istiyoruz. İsme daha fazla özgünlük katmak için “La” yazısı “La Lara”yı oluşturacak şekilde eklendi. İsim tüm dillerde (İngilizce, Türkçe, Rusça) kolayca telaffuz edilir ve dile özgü özel harfler içermez. Kısa, belirgin ve kulağa hafif, gündelik, hatta biraz sıra dışı geliyor.

Mukemmel bir söyleşi oldu. Başarılarınızın devamını diliyorum. Yolunuz açık olsun. 

Teşekkür ederim.

yilmazparlar@yahoo.com

11 Aralık 2021 Cumartesi

12. Boğaziçi zirvesinde Göze Çarpan Standlar

 






 12. Boğaziçi zirvesinde Göze Çarpan Standlar


Sevda Aydın Vakfı

Sevda Aydın Vakfı, Gözler ve Eller! Standında  Nevin BerberoğLu Şen ve Halil Agah,Sevda Aydın Vakfı, hakkında verdikleri bigilere göre; Vakıf, Doğu Anadolu Bölgesi’nde kırsal kalkınma, eğitim, sağlık ve kültür konularında kalkınma çabalarına ışık tutmayı hedeflemektedir. 



SAV faaliyetlerinde, sürdürülebilir kalkınma hedefleri, COP26 ve Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında belirlenmiş olan öncelikleri dikkate alarak, 2030 ve 2050 yıllarına ilişkin ortaya konulmuş hedefleri kalkınma çabalarında öncelik olarak benimsemiştir. Bu kapsamda; yerel ürünlerin korunarak geliştirilmesi, çalışmalarda kadın ve dezavantajlı grupların gözetilmesi temel öncelikleri arasındadır. Ürünlerin uluslararası standartlara uygun üretiminin sağlanması, markalaşma, değer zincirinin ve pazar kanallarının geliştirilmesi gibi çabaların yanı sıra bölgenin kültürel değerlerini ve insan kaynaklarıyla doğal kaynaklarını ön plana çıkaracak çalışmalara odaklanılmıştır. 

Vakıf öncelikli hedeflerini; “Genç kızlarımızın ve kadınlarımızın eğitim, sağlık, kültür-sanat ve üretimdeki’ payının eşitlenmesine yönelik toplumsal bilincin oluşması, güçlenmesi ve yaygınlaşmasına yönelik çalışmalara önderlik etmek olarak belirlemiştir.


Sherpa Secrest

Dünyaca ünlü Mallorca (Mayorka) incileri, doğal taş ve özel takılarının yer aldığı İspanya markası Sherpa, Secrest Of Mallorca olarak Boğaziçi zirvesinde standlarında bir kısım tasarılarını sergilediler



Türk İş kadını ve  Sherpa Secrets Of Mallorca Yönetim Kurulu Başkanı Gamze Karslıgil, incileri ve değerli taşları hakkında bilgiler paylaştı. 

Değerli taşların pozitif güç verdiğini, ülke kültürüne göre takılar yaparak Mayorka sınırları boyutlarını aştığını Dünya ya açıldığını 

öğreniyoruz. Başarılı iş kadını Gamze Karslıgil; Sherpa markasıyla çok sayıda kişilere hem meslek hem de iş imkanı sağladığını dahada sayıyı artırmak arzusunda olduğunu ilave ediyor.


MAYA Fikir Kulübü

Başkan Tarık Arık, Genel Direktör Nihal Öztürk, Genel Koordinatör Caner Kotil’den gençlere eğitim, kariyer ve girişimcilik alanında mentörlük destekleri sunan MAYA Fikir Kulübünden aldığımız bilgilere göre kurumun genel yapısı;



Boğaziçi zirvesinin gençlik kısmını organize eden Maya Fikir Kulübü, Türkiye’de yaşayan 18-35 yaş arasındaki gençlerin kendi yaşamak istedikleri geleceği, 

tarafsız, bağımsız ve ön yargısız olarak bir araya gelerek kurguladıkları bir sivil toplum kuruluşudur.



Amaçları, Önümüzdeki 5 yıl içerisinde 2 milyon gencimizi Türkiye’nin geleceğini düşünmek ve kurgulamak konusunda organize etmektir. 

Gençler, nasıl bir gelecekte yaşamak istiyorlarsa, onu bugünden kendi elleriyle kurmaya çalışıyorlar.


Kurum yöneticileri; 7’den 70’e tüm gençler, hak ettiğimiz geleceği hep birlikte, klasik siyasetten uzak, tarafsız ve önyargısız olarak oluşturacağız. 

Nasıl bir gelecekte yaşamak istiyorsak onu bugünden kendi ellerimizle kuracağız. Çok iyi biliyoruz ki dünyanın önde gelen ülkeleri gibi biz de hayalimizdeki geleceği inşa edebiliriz.

Bugünü değil, ötesini düşünüyoruz dediler.


Gönüllülerine Sundukları Destekler;


Kariyerlerini oluşturma yolunda ücretsiz Mentör desteği

Hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olacak ücretsiz Eğitim ve Burs desteği

 Anlaşmalı oldukları kurum ve firmalarda Mesleki Gözlem Desteği

Kurum/firmalarda alan ve meslekleri ile ilgili Staj desteği

Fikirlerini paylaşıp, yardımlaşabilecekleri Çalışma Grupları

Fikirlerini hayata geçirmelerine yardımcı olacak Network desteği


UAVERA

UAVERA Kurumsal Danışman Dursun Özkara  çok detaylı üretimleri hakkında bigiler verdi özetle;

UAVERA ile insansız hava araçları sektörüne giriş yapan 2021 yılı başında Ankara merkezli İVME isimli firmayı satın alarak bünyesine katan Coşkunöz Holding, 15 milyon TL yatırım ile üretim ve tesis alt yapısını yenileyerek UAVERA ismiyle İHA Üretimine başladı.



UAVERA milli ve yerli üretim sloganıyla yola çıkarak Türkiye’nin savunma ve havacılıkta dışa bağımlılığını azaltmak, sektöre ve ülke ekonomisine katkı sağlamak için kendi projelerini birer birer hayata geçirmektedir. UAVERA‘nın ürettiği ürünlerin en belirgin özelliği teknolojisi. Sabit kanat olmasına rağmen piste ihtiyaç duymadan iniş kalkış yapabilen ve uydu kontrolü sayesinde mesafe gözetmeksizin kullanılabilen Çağatay İHA güncellenmiş haliyle birçok farklı talebi


Çağatay İnsansız Hava Aracı CGT50, kendi kulvarında belirgin özellikleriyle öne çıkıyor. Piste ihtiyaç duymadan dikey iniş kalkış yapabilen bu İHA’lar, daha sonra benzinli motorunu devreye alarak görevlerini gerçekleştirebiliyor. Yerli yazılım ve kontrolcüler ile donatılmış olan İHA’lar zorlu hava koşullarında ve tam otonom görev yapabiliyor. 


Çağatay İHA 2021 yılında gerçekleştirdiği bir çalışma sayesinde artık mesafe kısıtı olmadan kontrol edilebiliyor. INMARSAT, COBHAM, A-TECHSYN ve UAVERA iş birliği ile gerçekleştirilen ve yaklaşık bir yıl süren AR-GE projesi sonucunda kendi sınıfında dünyanın ilk uydudan kontrol edilen İHA sistemi olma başarısını gösterdi. 5kg Faydalı yük ile 18000 feet irtifaya çıkabilen Çağatay İHA 58 knot maksimum hıza ulaşabilmektedir.

Bu sayede Çağatay İHA’lar kesintisiz ve güvenilir bağlantı ile ve TÜRKSAT uyduları üzerinden kolaylıkla kontrol edilebilecek. 


Kaşoğlu Otomotiv;


Ahmet Kaşoğlu’nun verdiği bilgilere; Kaşoğlu Otomotiv; Deneyim Birikim ve Teknolojiyi Birleştirerek Beton Santraleleri, Beton Pompaları, Beton Mikserleri, Kamyon ve İş Makineleri  yedek parça ve Radyatör alanında üretim ve tedarikte en iyi çözüm ortak olarak kendilerini tanımlıyorlar



 Ahmet Kaşoğlu “Sektördeki gelişmiş kalite, AR-GE ve girişimci ruhu ile birlikte geniş bir yedek parça ürün yelpazesine sahip olan firmamız yurt içi ve yurtdışı bir çok firmanın çözüm ortağı olmayı kendine hedef edinmiştir.

Kaşoğlu Otomotiv Uluslararası İş Birliği Platform (UİP) tarafından “Daha iyi bir dünya için çalışmak” temasıyla düzenlenen 12. Boğaziçi Zirvesine yeni bir seviyede küresel işbirliği oluşumuna katkıda bulamaktan gurur duyar.” Şeklinde ifade ediyor 



yilmazparlar@yahoo.com

8 Mayıs 2021 Cumartesi

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 19’da sabit tutma kararını değerlendirdi.-Yılmaz Parlar






ONLİNE HABER GAZETESİ   
ANA SAYFA  SİYASET EKONOMİ TURİZM KÜLTÜR SANAT EMLAK  OTOMOTİV TEKNOLOJİ SPOR 

MODA KADIN MAGAZİN YİYECEK SİNEMA SAĞLIK KİTAP BİLİM







 DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 19’da sabit tutma kararını değerlendirdi.

Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 19'de sabit tutma kararını değerlendiren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Merkez Bankası faizi Cumhurbaşkanı faizin yüzde 19'de kalmasını istediği için indirmiyor. İstemiyorum diyorsa, bu faiz yüksek diyorsa, yarın talimatı versin düşürttürsün" dedi.

 Bana yetki verin ben bunu çözeceğim’ dedi. Sonuçta ne oldu? Yüksek faiz sonuç, yüksek enflasyon sonuç, Sayın Erdoğan da bir sebep…

Madem faiz sebep derhal düşürsünler

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Başkanı Ali Babacan, “Yüksek faiz ve yüksek enflasyon sonuç, Sayın Erdoğan sebep” 

 “Sayın Erdoğan demiyor muydu, ‘faiz sebep enflasyon sonuçtur' diye? Enflasyon açıklandı. TÜFE'de artış yüzde 17, ÜFE'de yüzde 35. TÜİK'in makyajlanmış rakamları dahi rekoru gösteriyor. Madem faiz sebep, MB'nin derhal faizi düşürmesi lazım.”

yilmazparlar@yahoo.com

23 Mart 2021 Salı

The Web Coin Neden Güvenli-Yılmaz Parlar






ONLİNE HABER GAZETESİ   
ANA SAYFA  SİYASET EKONOMİ TURİZM KÜLTÜR SANAT EMLAK  OTOMOTİV TEKNOLOJİ SPOR 

MODA KADIN MAGAZİN YİYECEK SİNEMA SAĞLIK KİTAP BİLİM







 The Web Coin Neden Güvenli


Küresel finansal sistemi temelden bozma yeteneğini gösteren yepyeni bir teknoloji olan, Kripto, dijital veya sanal para birimleri, paraya bakış şeklimizde bir paradigma değişikliği yarattı. Potansiyel olarak satın alma şeklimiz. Potansiyel olarak harcama şeklimiz.değişti. Blockchain Sisteminin avantajlı ödeme dünyası, yeni bir ödeme sistemi kazandı. “The Web Coin”


Peki “The Web Coin” Neden Güvenli…


Thewebcoin kurucu CEO’su Yavuz Uzun ile yaptığımız söyleşide, Uzun, Açık ve şeffaf bir dijital ödeme platformu oluşturduklarını, dijital paradan çok, dijital parayı değerli kılacak ve güvenliğini sağlayacak, güvenilir ödeme platformları ve teknolojiler konusunda, yaratıcı çözümler sunduklarını söyledi.


Yavuz Uzun “Hedef; güvenilir ödeme platformları ve teknolojilerin öncüsü olarak,  dijital ödeme sistemlerinde rekabetin geleceğini şekillendiren oyuncu olmak.”




Dijital Para Ödemesinin En Yeni Hali


Günümüz dünyasının en yeni alış-veriş trendi; blockchain tabanlı dijital ödemedir. Tüm alış-veriş siteleri ve mağazalar, teknolojinin hızla geliştiği böyle bir atmosferde, dijital tabanlı sanal post ödeme sisteminin bir parçası olmak zorundadır. Çünkü alış-veriş alışkanlıkları hızla değişiyor ve daha güvenli, blockchain ödemesine doğru dönüşüyor. 


The Web Coin, dijital platformların, dijital para birimi ile işlem yapmaları için en yeni web tabanlı ödeme hizmetidir. Bu web tabanlı ödeme hizmetlerinin kullanıcıları, ödeme almak veya göndermek için, bir çevrimiçi POS sisteminden yararlanır. The Web Coin, normal bankacılık POS sistemlerine kıyasla gelişmiş ve daha güvenilir bir sistemdir.


Dijital paralı ödeme altyapılarının gelecekte yaygınlaşacak elektronik paranın yerini alacak bir ödeme biçimi haline geleceği kesindir. Bu dijital paraların güvenli bir ödeme aracı haline gelmesi, değişiminin yapılabilmesi, alıcı ve satıcılar için güvenilir bir ticaret ortamın oluşturulması, dijital para piyasalarının gelişmesi ve yaygınlaşması için bir zarurettir. 



Yavuz Uzun’un kurmuş olduğu, TWC-The Web Coin Sistemi ile bu konularda uzmanlaşıp, dijital para piyasalarının kritik bir oyuncusu olmayı hedeflemektedir. Konuya ilişkin CEO Yavuz “Dijital para ödeme ortamları ve teknolojileri dijital paraların yaygınlaşması için kritik teknoloji gelişim alanlarıdır. Önümüzdeki yıllarda dijital para birimleri arasında yaşanacak rekabeti, bu tür alt yapılar ve teknolojiler belirleyici kılacaktır. Biz de bu vizyondan yola çıkarak, açık ve şeffaf bir dijital ödeme platformu oluşturduk. Burada amaç, dijital paradan çok, dijital parayı değerli kılacak ve güvenliğini sağlayacak, güvenilir ödeme platformları ve teknolojiler konusunda, yaratıcı çözümler sunan bir yapı olmaktır. Hedefimiz; bu kritik teknoloji alanının öncüsü olmak ve dijital ödeme sistemlerinde rekabetin geleceğini şekillendiren bir oyuncu olmayı hedeflemektir. Geleneksel pos sistemlerinde yaşanan sıkıntılar, dijital ödeme platformunda, müşterinin dijital para ödeme yapmak istemesiyle, bu yeni sistemde yaşanmayacaktır. Çünkü biz dijital para ödemelerinde, pos sistemi olarak, müşterilerin, dijital para cüzdanlarını görmeyeceğiz. Sadece sanal pos sistemi, dijital ödemeyi yapanlara sıfır komisyonla aracılık hizmeti verecektir. İçinde bulunduğumuz ticaret ve finans dünyası hızla değişiyor. Değişime ayak uyduranlar ve gelişmeye müsait şirketler büyüyecektir. Dijital paralar, sermaye, risk ve ticaret anlayışında, köklü değişimlere neden olacaktır. Mesela; sanal bir kripto POS'unuz yoksa, şu anda ve gelecekte birçok müşteriyi kaybedeceksiniz demektir.”

 

2020 Genç Girişimci Ödülü


Yavuz Uzun Hakkında

Genç girişimci Yavuz Uzun, Ankara’da doğumlu, İşletme Fakültesi mezunu, İş hayatına, perakende satış sektöründe kendi işini kurarak başlamış,  Online satış sistemini kurarak, 2 yıl içinde, şirketi büyütmüş, daha sonra şirketi satarak, tamamen dijital para ve finans sektöründe hizmet veren farklı projelerde yer almış ve yöneticilik yapmıştır.


Yaklaşık 5 yıl boyunca, profesyonel olarak, dijital para sistemleri üzerine çalıştıktan sonra, bulut madencilik şirketi ve madencilik cihazlarının satışını yapan, anahtar teslim tesis hizmeti veren BullsMining şirketini kurarak, önemli bir ilke imza atmıştır. Ayrıca, Türkiye’de ve dünyada yeni olan, dijital para piyasalarının ve temel finansal okur-yazarlık kitabını hazırlamış, eğitmen olarak, akademik bir kurumda dersler vermiştir.


İş dünyasının yanı sıra, sivil toplum kuruluşlarında da aktif olarak sosyal çalışmalar yapan Yavuz Uzun, TÜDİYAD-Tüketici Diyaloğu Derneği ve BDU Uluslararası İş İnsanları ve Diplomatlar Birliği kurucusu ve yönetim kurulu üyesidir. 34. Uluslararası Tüketici Kalite Zirvesi’nde, dijital dünyanın kapılarını aralayan çalışma ve projeleriyle, “2020 Genç Girişimci Ödülü”nü almıştır. 


Yavuz Uzun, üzerinde yaklaşık 2 yıldır çalıştığı, blockchain temelli online ödeme sistemi Thewebcoin projesini tamamlayarak, hayata geçirmiş ve şirketin kurucu CEO’su olarak görev yapmaktadır.


yilmazparlar@yahoo.com

8 Mart 2021 Pazartesi

Akıllı Kadından Akıllı Kent-Yılmaz Parlar haberi






ONLİNE HABER GAZETESİ   
ANA SAYFA  SİYASET EKONOMİ TURİZM KÜLTÜR SANAT EMLAK  OTOMOTİV TEKNOLOJİ SPOR 

MODA KADIN MAGAZİN YİYECEK SİNEMA SAĞLIK KİTAP BİLİM







  Akıllı Kadından Akıllı Kent

Daha adil, güvenli ve refah şehir yaratmak için teknolojiyi mükemmel kullanan şehrin algısını değiştirmek hedefli faaliyetlerin otomasyonu sayesinde vatandaşların yaşam standartlarının iyileştirilmesi ve iş süreçlerinin maliyetlerinin düşürülmesi gibi fayda sağlıyan akıllı şehir projelerini uygulayan, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma şahin’den söz ediyoruz…




Gaziantep Kentini, daha verimli ve sorunsuz hale getirmek için yenilikçi teknolojilerin uygulanmasına, teknolojilerin geliştirilmesine yatırım yaparak, akıllı şehrin iç süreçlerinin yönetimini basitleştiren ve şehrin yaşam standartlarını iyileştiren birbirine bağlı bir iletişim ve bilgi teknolojileri sistemini uygulayan projeleriyle, siyaset alanında başarı gösteren Fatma şahin çok sayıda Belediye başkanlarına ilham veren bir idol bir rol model…

Ekonomi Gazeteciler Derneği Başkanı Celal Toprak’ın yaptığı “Başkan Anlatıyor” programına konuk olan Türkiye Belediyeler Birliği  ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin öncelikle, sanayiden gastronomiye, turizmden tarıma her konuda yaptıkları çalışmaları ifade etdi. Ardından Ekonomi Gazetecileri Derneği gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Güçlü bir sanayi şehri ve ihracatta 5. sırada olan Gaziantep için ekonominin çok önemli olduğunu söyleyen, Başkan Şahin, 2014 yılında şehrin küresel ölçekte rekabet gücünü artıracak bilimsel araştırmalar yaptıklarını ve etki analizlerine bakıp, test edip ona göre bir yol haritası çizdiklerini belirtti. 




Gerçekdende, yüksek kentleşme seviyeleri yüksek GSYİH ile ilişkilidir hızlı ekonomik büyüme kentleşmeyi hızlandırma eğilimi gösterir. Dünya nüfusunun yarısından fazlasının şehirlerde yaşadığı göz önüne alındığında, Kentleşmenin zorlukları iyi bilinmektedir. Sağlık başda olmak üzere riskleri pek çokdur. 

Teknoloji ve insan merkezli olmak teknoloji ve dijitalleşme şehirlerde daha fazla kapsayıcılık ve eşitlikçi fırsatlar yaratırken aynı zamanda daha fazla verimlilik artırmayı sağlar.

Teknolojilerin genişliği ile, toplumun süreçlere katılımının, çok çeşitli dijital ve elektronik teknolojilerin şehre ve topluluklara uygulanması, bilgi iletişim teknolojilerin, bölgedeki çalışma ortamlarını yükseltmek için uygulanması, operasyonel verimliliği artırmak, vatandaş refahını artırmak gibi ilke hedefli Fatma şahin, mevcut sanayi alt yapının çok güçlü olmasına rağmen, montaj sanayinden çıkıp makineleşmekle yüksek teknolojiye çıkmak elzem   durum niteliği taşıdığını vurguladı.

Başkan Şahin, ilgili olarakda özetle ;“Kenti sanayide yükseltecek verileri elimizde bulundurmamız açısından bir rapor hazırlattık. ‘Bizi yüksek teknolojiye ne geçirecek’ konulu bu raporda bazı başlıklar ortaya çıktı. Eğitim bunlardan birisiydi.




Ar-Ge inovasyon gibi konularda bir dizi çalışmalar gerçekleştirdik. Oluşturduğumuz raporu da merkezi  , AR-GE ve inovasyon merkezi, model fabrikası ihtiyacının olduğunu tespit ettik. Sanayide yüksek teknolojiye geçme hedefimize devam ediyoruz. Sanayi Bakanlığı tarafından model fabrika kuruldu, AR-GE inovasyon merkezimiz güçleniyor.”açıklamarında bulundu.

Belediye Başkanı Fatma şahin yine başlıklar halinde açıkladığı icraatları “Bizim açımızdan şehir ekonomisi çok mühim. Bilişim A.Ş.’yi kurduk. Özellikle yazılım ve donanım kapsamında büyük yol kat ettik. Sağlık Bakanı ile Hayat Eve Sığar Kodu ile ilgili hızlı bir protokol yaptık. Akıllı Ulaşım’ projesi ve pandemide devreye soktuğumuz HES protokolünün entegrasyonu ile temaslı bireylerin toplu ulaşımı kullanmasının önüne geçtik.”  Dedi. 

Yine önemle altını çizdiği konulardan “Dünyanın en eski yerleşim yeri olarak Gaziantep 9’uncu sırada bulunuyor. Kültür ve sanatta da turizm çerçevesinde şehri hazırlamamız gerekiyor. 5 antik kentimiz var. Bunların hepsi UNESCO’nun geçici listesinde yer alıyor. Dünya Bankasına göre Gaziantep dünyanın 7. rekabet etme gücü yüksek olan şehir. 

Panorama Müzesi ile Antep Savunması’nın kahramanlık anları bugüne yansıtılacak. Rumkale’de Türkiye’nin en büyük cam terasını yapıyoruz. Rumkale’de ayrıca bir sahil düzenlemesi yaptık. Su sporları festivali düzenledik. 

Arkeorotaya girmek için Anadolu Arkeloloji Enstitüsünün bütün işlemleri tamamlanmak üzere. Çok büyük bir laboratuvar var karbon analizi yapan. Arkeoloji kütüphanesi var. 450 akademisyenin çalıştığı çok büyük bir network var. Bu Arkeorota bizi İpek Yolu’ndan buraya getirecek.” Şeklinde özetle mükemmel çalışmalarını sıraladı.

Proje kapsamında 27 milyon fidan dikileceğine vurgu yapan Şahin, kişi başına düşen yeşil alanı artırmayı, karbondioksit salınımını azaltmayı hedeflediklerini, Enerji A.Ş.’yi kuracaklarını iklim master planı yaptıklarını, Gaziray gibi çok büyük proje çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Zorunlu yapacaklarının altını çizen Başkan Şahin, “Dünyanın kodlarına güçlü şekilde hazırlanmamız, yenilenmemiz lazım. Bilgi ve yeşil ekonomiyi nasıl çözeceğiz bunu konuşacağız. Şehir ekonomisini güçlü şekilde hayata geçirmemiz, bölgesel kalkınmayı planlamamız ve insanımızı buna hazırlamamız lazım. Şehrin kendi kendine yetebilmesi adına tohum bankası, baharat kütüphanesi kuruyoruz.  Kendi üretimimizi kendimiz gerçekleştiriyoruz.” Gibi daha pek çok yaptıklarını ve yapacaklarını özetledi.

Bizde Başkanın akıllı projelerin önemine katılıyoruz.. 

Akıllı kent, Yaşam kalitesini iyileştirirken, şehir işlevlerini optimize etmek ve ekonomik büyümeyi sağlamaktır.

Enerji tasarrufu ve verimlilik akıllı şehirlerin ana odak noktalarıdır. Akıllı sensörler kullanarak,  Akıllı şebeke teknolojisi, operasyonları, bakımı ve planlamayı iyileştirmek ve talep üzerine güç sağlamak gibi faydalar sağlar. 

Akıllı binalar aynı zamanda akıllı şehir projesinin bir parçasıdır. Akıllı şehir girişimleri, iklim değişikliği ve hava kirliliği gibi çevresel kaygıları da izlemeyi ve ele almayı hedefliyor. Atık yönetimi ve sanitasyon, akıllı teknoloji ile, sistemin yaşam kalitesini iyileştirme ve ekonomik büyümeyi sağlama hedeflerine ulaşmak için bağlı IoT cihazları ve diğer teknolojilerden yararlanırlar. 

Bu Akıllı tekonojileri kullanan Akıllı Belediye Başkanın Uluslararası düzeyde örnek bir şehir yaratacağı inancındayız.

yilmazparlar@yahoo.com

Ekonomiprofil