26 Mart 2017 Pazar

Türkiye'de Marka Olmak-EGD-MKG-Haber Yılmaz Parlar










































New Page 1


EKONOMİ PROFİL



 














 











Türkiye'de Marka Olmak

Türkiye’de yatırım yapan şirketlerin oluşturduğu MKG'nin Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) ile düzenlediği "Türkiye’de Marka Olmak" başlıklı çalıştayda, "21. Yüzyılın Sorunu Kaçak, Taklit ve Sahte Ürünler" isimli raporun sonuçları açıklandı.

Marka Koruma Grubu (MKG), Türkiye’de kaçak, sahte ve taklit ürün ticaretinin ulaştığı boyuta ilişkin raporu açıkladı. Raporda kaçak, sahte ve taklit üründe Çin’in ardından dünya 2'ncisi olan Türkiye’nin yıllık vergi kaybının 7,2 milyar dolar olduğu bildirildi.
Namık Kemal Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit İzmen’in OECD endekslerini kullanarak hazırladığı raporda, Türkiye’deki kayıt dışı ticaretin boyutu gözler önüne serildi. 

Raporda, Türkiye’de kaçak, taklit ve sahte ürün piyasasının büyüklüğü yaklaşık 17,2 milyar dolar, devletin kaçak ticaret nedeniyle uğradığı vergi kaybının ise yaklaşık 7,2 milyar dolar olduğu bildirildi.
Rapora göre Türkiye, dünyada en çok sahte ürün ele geçirilen ülkeler sıralamasında Çin’in ardından ikinci sırada yer alıyor. Taklit ve sahte ürün piyasasında ilaçta Hindistan, gıdada Mısır, parfüm ve kozmetikte Türkiye’nin adı öne çıkıyor. Kaçak, sahte veya taklit ürün kullananların yüzde 78’i, sahte ürün sitesinde buldukları ürünler yüzünden markayı suçluyor. G20 ülkelerinde her yıl sahte ürünler yüzünden 3 bin kişi hayatını kaybediyor. 

MKG Sözcüsü Ali Ercan Özgür, raporun sonuçlarının tartışıldığı paneldeki konuşmasında, teknolojideki gelişmeler ve makro ekonomik politikalar gibi etkenlerin taklit ve kaçak ürün piyasasında artışa yol açtığını belirtti.
Özgür, şunları kaydetti:

"Ülkemizde sahte, kaçak ve taklit ürünlerin yarattığı pek çok sorun var. Yasa dışı ticaret nedeniyle devletin uğradığı vergi kaybı 7,2 milyar dolar. Çalışmalara göre böyle bir kayıp, 90 bin kişilik istihdama ya da 6 tane İstanbul-Ankara arasındaki hızlı tren projesine denk geliyor. Yani kaçak olmasaydı, 6 tane daha hızlı tren projesi yapılırdı. Ülkemizde taklit, kaçak ve sahte ürünlerle mücadelede etkili sonuçlar almak için yapılacak çok şey var. Raporda da altı çizildiği gibi yasal düzenlemelerin yanı sıra cezaları daha caydırıcı hale getirmek gerekiyor. Bunun yanı sıra yetkili merciler, hak sahipleri birlikleri ve diğer paydaşlar arasında etkili diyalog ortamını oluşturmamız şart. Orjinal üreticinin ve tüketicinin desteklenmesine yönelik programların artırılması, arz ve talebi şekillendiren toplumun bilinçlendirilmesi için çalışmalar yapılması büyük önem taşıyor. Kaçak, sahte ve taklide karşı kolluk kuvvetleri arasındaki iş birliğinin iyileştirilmesinin yanı sıra fikri mülkiyetle ilgili idari ve teknik kapasite oluşturma faaliyetleri de önceliğimiz olmalıdır."


 Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu da, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında kayıt dışı rekortmeni olduğunu vurgulayarak, "Bugün, dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında bulunan, gücünü üretimden ve nitelikli genç iş gücünden alan, 350 milyar dolardan fazla dış ticaret hacmi olan Türkiye’nin gücüne ve potansiyeline yürekten inanıyoruz. Ancak Türkiye’nin, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girebilmesinin tek yolu, yüksek katma değerli üretimden ve bu topraklardan küresel markalar çıkarmaktan geçmektedir. Hak ettiğimiz yere de küresel markaların taklitlerini yaparak ulaşamayacağımız ortadadır. Öncelikle zihinsel bir değişim ve dönüşüm şarttır." değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirleri Odası (İSMMMO) Başkanı Yücel Akdemir ise marka meselesinin ekonominin en ciddi sorunlarından biri olduğunu ve bu sorundan dolayı İSMMMO'nun adını bile tescil ettirmek zorunda kaldıklarını ifade etti.​


Türkiye’de büyüklüğü 17,2 milyar dolara ulaşan kaçak, taklit ve sahte ürün pazarının vergi kaybıyla da ülkeye zarar verdiği görülüyor.

Türkiye’de yatırım yapan şirketlerin oluşturduğu Marka Koruma Grubu ve Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin işbirliğiyle düzenlenen “Türkiye’de Marka Olmak” çalıştayında açıklanan  rapora göre kaçak, sahte ve taklit üründe Çin’in ardından dünya 2’ncisi olan Türkiye’nin yıllık vergi kaybı 7,2 milyar dolar (yaklaşık 26 milyar TL)

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirleri Odası (İSMMMO) Hizmet ve Kültür Binası’nda 23 Mart 2017 tarihinde düzenlenen çalıştayın açılışında; Marka Koruma Grubu Sözcüsü Dr. Ali Ercan Özgür, Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak, İSMMMO Başkanı Yücel Akdemir ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu konuştu.

Ekonomi Gazetecileri Derneği üyesi Çetin Ünsalan moderatörlüğünde gerçekleşen ‘Türkiye’de Marka Olmak’ başlıklı panelde ise Namık Kemal Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit İZMEN, “21.Yüzyılın Sorunu Kaçak, Taklit ve Sahte Ürünlerin Ticareti” başlıklı raporunu ilk kez kamuoyuyla paylaştı. Rapor, Türkiye’de kaçak, taklit ve sahte ürün ticaretinin bugün ulaştığı seviyenin yanı sıra ülkedeki yarattığı istihdam sorunun büyüklüğü ve Türkiye’nin en çok sahte ürün ele geçirilen ülkeler arasındaki konumunu da içeriyor. Panelde öte yandan Marka Koruma Grubu Sözcüsü Ali Ercan Özgür, Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz ve Güvenilir Ürün Platformu Sözcüsü Mert Demircioğlu konuşmacı olarak yer aldı.

Demircioğlu, yolda satılan zeytinyağlarından rastgele aldıkları 18 numunenin incelenmesinde, testler sonucunda 16’sının zeytinyağı çıkmadığı örneğini vererek, güvenli ürünün maddi açıdan da, sağlık bakımından da üzerinde durulması gereken kritik bir konu olduğunu söyledi.

Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı M. Bülent Deniz ise, yüzde 100 Türkiye kampanyası başlattıklarını ve ürettiği katma değerin yüzde 51’ini ülkemizde bırakan firmaları yerli malı kabul ettiklerini vurguladı.

Panelin açılış bölümünde yaptığı konuşmada İSMMMO Başkanı Yücel Akdemir, “Çok konuşulmayan bir konu olsa da bu marka meselesi ekonominin en ciddi sorunlarından biridir. Bu sorun Türkiye’de o kadar ciddi boyutlara geldi ki biz odamızının adını bile tescil ettirmek zorunda kaldık. Bu noktada böyle çalışmalar çok önemlidir. Emeği geçenlere teşekkür ederim” dedi.

Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak ise “Çalıştayımızda öncelikle Türkiye’nin en önemli kurumlarından ikisi TÜRKONFED ve İSMMMO’nın desteğini almış olmak çok önemli. Buradaki birlikteliğimizi tüm Türkiye’deki meslek örgütlerine, iş dünyasına yaymak ve çözüm üretmek gerekiyor. 2000'li yılların başında kayıt dışı ekonominin belini kırmak  için bir çalışma yapılmıştı , o dönemden bu zamana dek kayıt dışı ekonominin oranı maalesef çok eksilmedi. Hepimiz özellikle bununla mücadele ediyoruz. Bu alanda bizi kimin hırpaladığını da bu gibi toplantılarda yürüttüğümüz akılla bulacağız” şeklinde konuştu.

Marka Koruma Grubu Sözcüsü Ali Ercan Özgür, “Bugün yayınladığımız raporun kararını üç sene önce aldık. Raporumuzda farklı paydaşların görüşlerini alarak bir ortak akıl yakalamaya çalıştık. MKG 300’ün üzerinde markayı temsil eden, büyük istihdam yaratan ve Türkiye’nin 81 iline dokunan bir grup. Markalaşma sürecinde en çok ihtiyaç duyulan şey bilgi. Biz de bu raporla Türkiye’de markayı tartışırken bilgi üretmeyi amaçladık. Öte yandan bilgi üretirken kayıp-kaçakla ilgili de farkındalık yaratmayı hedefledik.”

Son olarak TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu, “Ülkelerin rekabeti, esasında firmalarımızın rakipleriyle rekabetinden geçiyor. Firmalarımız rekabet avantajlarını en üst noktaya çıkaracak yeterli teknik altyapı ve yeni teknolojilerin yanı sıra kurumsal yönetişim anlayışı, markalaşma, kayıt dışı ekonomi, taklit, sahte ve kaça ürünler gibi birçok konuda sorunlar ve sıkıntılar yaşıyor. Haliyle bu sıkıntılar ülkemizin rekabet ligindeki yerini ve konumunu da yakından ilgilendiriyor. Bugün gerçekleştirilecek çalıştay, dünya ekonomilerinin her geçen gün büyüyen sorunlarının başında gelen “taklit, sahte ve kaçak ürün ticareti”ni Türkiye açısından ele alması açısından önemsediğimiz ve TÜRKONFED olarak da destek verdiğimiz bir çalıştay. Bu çalıştay serilerinin üyemiz olan Türkiye’nin her bölgesinde yaygın olarak temsil edildiğimiz 25 federasyonumuzun da kendi illerinde gerçekleştirmesi noktasında da birlikte çalışma kararlılığımızı buradan sizlerle paylaşmak isterim” dedi.

yilmazparlar@yahoo.com



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder